Powered By Blogger

21 Temmuz 2010 Çarşamba

bu ne ki?


selam,

bir burada nizah cikmadigi kalmisti, cok renkli hayatimda, o da oldu. peki, nasil oldu? lazanya'nin yazdigi yaziya isimsiz yorum yapinca oldu, ivedilikle. kendimi kotu hissettim sanirim, sucluluk, bir gencin ustune haksiz gitmek de denilebilir. onun yazilarini seviyorum gibi, gicik olmuyorum, elimden geldigince de okuyorum. benim tarzim degil, o ayri. ama istiyorum ki; daha iyi olsun zati; 300 kusur okuyucusu oldugu icun demek ki cogunluga gore iyi yaziyor, bence daha ister. mesela; entel iyi yaziyor, mayonez oyle, okuz iyi, fevkalade iyi, pene iyi. tarzlarimiz degisik lazanya ile; ben, bir gunde uc yazi yazamam, o yazabilir. ben, 33 yasinda bir fosilim, o degil, bakis acilarimiz; yas, belki cinsiyet icabi farkli. bu yaziyi yazarken bile 7 bira kafadan goturmusum, sabah oldu. bok var taktim, yazacagim diye, dandik bir sey cikmasa bari de; sabaha pisman olmasam. tatildeyim ya, eski arkadaslarimla bulustuk. raki - balik derken, bar. derken sokakta devam; sonuc alkollu ve takintili bir kafa. haa bulusmasak da uc - bes bira icmis olabilirdim, delikanli gibi. severim alkol.

yazilarimda kendime yuklenmeyi cok severim. niye biliyor musunuz? cunku; en fazla "ohaa.. amma da yardirmisim kendime?" derim, bozulmam, kizmam, trip atmam. yazilarimdaki ana karakter genelde benimdir, nazsiz ota boka eyvallah diyen; ben iste. bundan onceki kulaklarini cinlattigim hatunlari yazmam da aslinda; kendimin ne kadar salak oldugu konusunda sizlere bilgi verme amaci guduyordu. o, moda dedigim hatun var ya; tr'ye geldigimden beri beni pek iplememistir ki; bundan sonra, ahanda bak naah gorur, benim suratimi. ben de kalkmis ona yazi yaziyor, hayatimin gercek sahibesine yazmiyorum. niye yazmiyorum? batil belki ama oyle bir kararim var. bu satirlari yazarken de allah belani versin serhan, uykusuzluktan artii sicaktan geberiyorsun yaptigin ise bak, sokarim yazina diyorum kendi kendime. cunku ben bu sikindirik yaziyi elli kere okuyup, imla hatalarimi duzeltme olayina girecegim, biliyorum. tr klavye sorunuzun cevabi ise daha onceki yazilarimda mevcut ki buradaki bilgisayarimda tr klavye vardi fakat her boku goturdugu gibi, annem onu da dayimin oren'deki evine, diger butun aksamlari ile beraber goturuvermis. hayirlisi ossun dayi, cebelleziye pc oldu evde. hatta modem de gidenlere dahil ki lazimdi, kendisi internet icin. babama modemi yolla dedim; kablosuz, adaptorsuz bir kutu yolladi ki onun adi modem, philips. ama kablo, adaptor nerede baba? dedigimde 33 yasindaki ben; bi boku da tam soyle be adam:) seklinde fircalandim. ses cikarmadim, haklisin dedim. dun de digiturk geldi, kablosuz, duz:)

neyse, gencler; aramizda bir nesil farki var. ben, nesquick denen urunu ictigimde bazilariniz hic yoktunuz zati o teraneler memelekete ozal'la birlikte geldi tabi burada nelerin ayrica geldiklerini konusmayalim zira uzun. ben; nasil pedere eyvallah diyorsam, nesil farkidir, surc-u lisan eylediysek; siz de bana oyle deyin. bu arada "nna" yazimin sahibesi de o yaziyi zerre kadar hak etmez de yazdik bir kere, emek benim, silmek zoruma gidiyor.

Tr; her geldigimde daha bir degismis oluyor. bizim taraf ki asya; devamli kazi halinde. kazi deyince, aklima kazim kazim geldi, bu sene iyi oynasa bari. santrafor sart, insallah aykut basarili olur. hayatimdan yillar goturen bir kurum varsa o da fenerbahce futbol takimidir. yine de sevdik be abii.. sarinin yanina lacivert koyduk/ yillardan beridir esirin olduk/ yagmurlarda, camurlarda.. hesabi;)

iyi gecelere.

serhan.

not: imla hatalari varsa, sonra duzeltirim:D

15 Temmuz 2010 Perşembe

ex tas, ex hamam


Hey,

Geldik memlekete alet-i fenniye ile; len bayiliyorum araya osmanlica kelimeler sokmaya, ilk cumlede koydum dayanamadim. Gecen haftalarda, yollarda kamp yaparak totalde 5 kisi olarak ipsala sinir kapisindan iceri gidik. 9 ulke gectik, eglendik, asagi yukari adam basi her sey dahil 200 euro harcayarak gerceklestirdik bunu ki; sizlere bu seyahatlerimi de yazacagim. Simdi yazdigim ise bu seneki memleket etabimin baslangici. Gectigimiz en guzel, moderen sinir bizimki idi allah’i var, her taraf birinci sinif mermer ile dosenmis bir turk hamami gibiydi sanki, tesbihte hata olmaz derler;) her sey; iyi, guzel derkene 3. kontrol kapsindan da gecerken yasi 23-24 olan memur arkadas, zift renkli film camli kulubesinden haykirdi.

-hooop, nereye gidiyon?
-gormedik, kontrol oldugunu, kapali sandik. (Zaten iki kere bakmislardi, gercekten oyle sandiydik.)
-nasil gormedin?
-siyah camlarin arkasini goremiyorum, oyle bir yetim henuz gelismedi.

Neyse, yurdumun gorev askini bir tehdit olarak kullanan memur kisisi ile tartisarak giris yaptik memleketimize, hesapladigimizdan bir, iki gun erken. Cunku yanimizdaki arkadaslarimizdan birinin, riga’da daldan dala konarken pek aklina gelmedigi lokal askina olan ozlemi kabarivermisti, yol boyunca adeta beynimizi zikti kendisi. Neyse planimiz saros korfezinde bir gun kalmakti ki gelisimiz hep yagmur altinda oldugundan sadece yunan’da guneslenebilmistik. Lakin bu plan da suya dusmustu cunku bu da hikaye idi ki yazan; yine aski icin yanip tutusmayi bu seyahate erteleyen arkadasti. Baktik ki; palavros kestopoynos bir durumdayiz; bastik istanbul’a girdik.

Eski arkadaslar falan filan derken, benim arkadaslar harbi eskimisti, yaslanmistik, biri haric. Bu konuyla ilgili yazimi da bilare yayinlayabilirim ama yayinlamasan daha iyi olabilir. Toplasan arayip, goresebilcegim; uc, dort kisi kalmisti, cok yalniz hissettim lan kendimi saka gibi. En sevdigimle aramiz iyice duzeldi derken, yemek yerken ki bu dun oluyor. Sen soylesin, boylesinlere basladi(k) yine. Sen soyleydin, boyleydinlere de girdik. Di’li gecmis zamanla kurulan sucluydun sen, suclu kal! cumleleri tehlikledir, hic pesinizi birakmazlar; kafaniza atilmayi bekleyen sanal tuglalardir, onlar. Acitir da haa.. Kafani korursun, sirtina gelir, gotune carpar; yaralar iste adami kisaca.

Bu yuzden; sen sen sen haksizdin isteler ve soyle oldu, boyle oldularla cumleleri ile tek tarafli sayilabilecek konusma, bir sure devam etti. Ben, ulan bu sene hep beraber bir tatil plani yaparmiyiz ki? Diye soyleyecekken cumlelerim bogazima dizilmisti, son nokta olarak da benim hareketlerimi gormezden geliyordu, geliyormus. Belki de harbi oyledir bilmiyorum. ee iyidi napalim dedim? Ben de az biraz cevap verdim, derken hesabi istedik ve kalktik. Biraz daha sonra gittim ben, tuvalate gidecegim bahanesi ile yanlarina. Iki arkadas oturuyorduk ki bu konusma sirasinda diger arkadas yandaki bara gecmisti. Bir bira ictim ki muessese tanidik, bira ise ikramdi. Biraz baliklardan vs konustuk, kafamda konu dagilsin diye.

Olmuslar vardi, bu olmuslarin yorumlari soldan-sagdan-usten-tepeden-caprazdan vs iste farkli idi. O sagdan bakarken ben ustten bakiyordum. Tek cozumun hic bakmamak, oldugunu bir kere daha anladim. Zaten oyle bir durumdan cikmam icin 15 saniyem vardi, ogrenmistim. Aman, ne olur ne olmaz? Ilk 5 sn’de cikip isimi garantiye almaliyim diye kararimi veriverdim o ara. Anlayacaginiz; eski tas, eski hamamdi her sey. Maksimumu buydu iste; hatirlattigin icun sagol birader.

Serhan.