Powered By Blogger

24 Ekim 2014 Cuma

savas alani

selam,

bence hayat; savas alaninda olmak gibi. tabi eski zamanlardaki savaslardan bahsediyorum, gogus goguse carpisilanlardan. bolca kahramanlik hikayesi olanlardan. vucudunda izler olan savascilardan, korkusuzluktan bahsediyorum. lidersen, plani da sen yapmali, en onde de sen gitmelisin! mentalitesini guden savaslar. baltalar, kiliclar, oklar ve benzerleri olmali. barut icad edilmemis olsun. ok da adam oldurur diyeceksiniz, ama atmasini bilirseniz. 

ya silah? tetigi cekebilen, daha once ates dahi etmemis bir kisi, sizi silahla kolaylikla oldurebilir. defalarca beraber savasmis adamlar vardir, hani filmlerde goruruz savastan sonra eve donduklerinde birlikte icen, sarhos olan adamlardan bahsediyorum. savas alaninda onlar neden beraber olmak ister? ilk paragrafta anlattigim savaslara giden kac kisi hayatta kalir ki? cok yorulursun, yaralanirsin ne biliim karsindaki adam senden kuvvetlidir, olursun. o arkadasin seni korur, yardim eder. baskasi en ufak riski bile alamazken, o alir. o yuzden de baskasi degil, yanindaki o'dur. cunku korumazsa, yine olursun. ve bir canin vardir. o'nun sayesinde hayatta kalma sansin daha yuksektir. kaldi ki bugun o seni korur, yarin sen onu. elbette ikiniz de hayatta kalirsaniz. belki bir zaman gelir; sen veya o birbirinizi korumakta tereddut edersiniz. bir anda olmaz. artik savasci olmayan zamanla kendini belli eder. birakiyorum diyemezsin, neden biliyor musunuz? kahramanlik hikayelerinden kimse kolay kolay vazgecemez. hala savasci olanin olayi kabullenmesi, sezmesi gerekir. en azindan arkasinda biri olmayacagini bilmesi, birinin oldugunu zannetmesinden daha iyiydir.   

simdiki hayat, tek kursunda isi bitiriyor ama sunu sormaktan kimseye zarar gelmez. hanginiz kendinizi boyle bir savas alaninda dusunebiliyor? hadi kendinizi dusundunuz etrafinizdaki dostlarinizin kaciyla beraber bu tur bir savasa giderdiniz? 
#ragnar

zor soru. 

gittim.
serhan.

Hiç yorum yok: