Powered By Blogger

30 Kasım 2017 Perşembe

manasızca

selam,

son derece manasız. yaşadığım hayat, yaptığım iş, yediğim yemek hepsi manasız. kendini ifade edebiliyor musun? diye bir soru sordular bana. bir nevi performans değerlendirme kriteri imiş, yaşım kırk olmuş hala performansım değerlendiriliyor, kötüyse, kovulacağım. hani sınıf kapısı çalar da, bir kız çocuğu gelir; öğretmenim dersinizi bölüyorum, Serhan'ı müdüre hanım çağırıyor. Herkesde, bu sefer tarrağı yedin Sero bakışı, öğretmende ise yine ne halt yedi bu çocuk? bakışı. Velhasıl kelam, o kapı çalınınca içim bir hop ederdi, heh IK'dan veya beklenmedik bir yerden çağrılırsam yine aynı hisle sınanıyorum. 

hani derler ya, anlayabildiğin kadarım! ben diyemem çünkü kendimi ifade etmede noksanlık yaşıyorum. belki yazılı olarak değil ama sözel olarak öyle. eeelemem, konuşurken kızarmam, toplulukta konuşabilirim fekat bazı zamanlar ne diyeceğimi unutuyorum. sanki son cümle benim bu dünyadaki gerçekten son cümlem. hadi diyorum cümleyi boşver, konuyu hatırla be adam ama o da yok. boşum, o an; IQ'um 50. sonra laf uzuyor, demagog olmasam da, zor yerlerden bir şekilde sıyrılırım. konu aklıma geliyor, kaldığım yerden devam. eskiden? eskiden hiç durmadan anlatabilirdim, kompozisyon dersinde aslında önümde olmayan kağıttaki hikayeyi okumuştum. bazı kişilerin yapabildiklerini ben, efor sarf ederek yapabiliyorum. gündüz uyanmak, hava kapalı iken dışarı çıkmak, ilaçsız gün geçirmek vb. yine de günler geçiyor bir şekilde, belli bir yaşa geldim. her sene, bir önceki seneden daha az konuşuyorum ve sanırım daha az kişiyle irtibata geçiyorum. empati yaptığım vakit ise, genelde yapılanı onaylamıyorum ve ben, x şahsın yerinde olsam; böyle böyle yapardım diyorum kendi kendime. sonra zaman geçiyor, x şahsın verdiği kararın doğruluğuna tanık oluyorum. ben olsam gerçekten de; ne kadar da çok yanlış karar verirmişim? maalesef olduğum yerden şikayetçi olsam da buradan 2m öteye gidemem. buyum ben, bu kadarım.

bu düşüncelerim kendi kendime gelişmedi elbette. ben, ben olsam beni işe almazdım onu alırdım veya öbürünü. ama beni değil. kendimi çok mutsuz, gerizekalı biraz da gereksiz hissediyorum. tamam detayları bilmem, araştırmam, dil konuşmam vs iyi bir şey ama ben temelden sarsılmışım. beni sarsanların teker teker damına koyayım ulan. mundar oldum resmen. artık daha da az gülüyorum. keşkeleri olmayan insanlar var. benim ise keşke demeyeceğim iki-üç hamlem varsa vardır bu hayatta. ee manasız işte.

hakikaten kendimi taşımaktan yoruldum. çok ağırlaştım ben.

eyvallah,
Serhan. 

Hiç yorum yok: